Dizimizin ilk kısmında iki oyun birden inceleyeceğiz: Loved ve I Wish I Were The Moon
Oyunlardan ilki, Loved, Alexander Oceas'ın tasarladığı bir platform. Hikayenin başından itibaren sizi yönlendiren oyun, otoriter bir iradenin sizi ne kadar çok sevebileceğini anlatmaya çalışıyor. Oyunda ilerledikçe, mutsuz anılarınıza gömülüp kalmanız mümkün. Oyunun grafikleri alabildiğine sade, kontrolleri ise çok basit. Hikayenin sunum tarzı ise muhteşem. Buradan oynayabilirsiniz.
I Wish I Were The Moon ise, temeli Italo Calvino'nun "Distance of the Moon" (Ay'ın Uzaklığı) adlı kısa öyküsüne dayanan basit bir bulmaca. Oyunda, çektiğimiz fotoğraflarla "bir şeyleri değiştirerek", oyunun sekiz sonundan birine ulaşmaya çalışıyoruz. Oyunu bitirmek kısa sürse de, etkisinden kurtulmak uzun sürüyor. Sevginin sonsuz hüznünden küçük bir parçayı olabildiğince güzel tasvir eden, sakinleştirici bir etkiye sahip. Onu da buradan oynayabilirsiniz.
1 yorum:
loved ı 0.5 saat kadar oynadım, beynim ağrıdı - evet ağrıdı. sonra parol aldım, geçti.
Yorum Gönder