Dwarf Fortress geçtiğimiz yılların en çok ilgi çeken oyunlarından biriydi. Bu ilgiyi de sonuna kadar hak ediyordu doğrusu. 2 kardeşin geliştirdiği bu freeware oyun inanılmaz boyutlarda ilgi gördü ve hatta sadece bağışlar yoluyla bu iki kardeşin tam zamanlı olarak oyun üzerine çalışmaları imkanını yaratacak kadar. Peki ya o kadar roguelike'ın arasında bu oyun nasıl bu kadar sivrildi, işte o da adında gizli :).
DF'de iki mod bulunmakta. İlki olan "Adventurer" modu oyunu klasik bir roguelike şeklinde oynadığınız bir mod. Açıkcası bu mod'a adam gibi bakmadığım için pek yorum yapamayacağım ama öğrendiğim kadarıyla ortalamanın üstü bir roguelikemış. Ama bu kısım çokta önemli değil. Asıl mesele 2. mod olan "Dwarven Outpost" modu. Bu modda size verilen bir avuç dwarf ve kaynak ile yaban bi diyara gidip sıfırdan başlayarak kendi dwarf outpost'unuzu kurmanız bekleniyor. Bu küçük outpost yeteri kadar uzun süre hayatta kalabilirseniz zamanla bir şehre ve krallığa dönüşebiliyor. Tabii roguelike ruhuna uygun olarak bolca öldüğünüz, daha doğrusu outpost'unuz yıkıldığı için bu o kadar da kolay olmuyor.
Oyunun genel oynanışı sims mantığında diyebiliriz. Dwarflarımızın herbirinin çeşitli meslek ve yetenekleri oluyor. Bizim outpost'ta verdiğimiz görevleri o an orada bulunan en uygun dwarf gerçekleştiriyor ve bizim gözetimimizde dwarflarımız hayatlarını sürdürürken outpost'umuz gün geçtikçe büyüyor. Örnek olarak mesela toprağın kazılıp tüneller ve odalar yapılması emri verdiğinizde madenci dwarflarınız ellerinde kazma gidip işi yapıyorlar ama açılan odalara taş masalar yapılması emri verdiğinizde bunu yapan taş ustası dwarflarınız oluyor, tabi elinizde yeterince taş olması şartıyla.
Oyunu bu kadar muhteşem yapan şey sims'e benzer oynanışı değil, bu oynanışı muhteşem bir yapay zeka, aşmış bir dünya yaratıcı kod ve dehşet bir derinlikle birleştirmiş olması. Her oyun tamamen bir diğerinden farklı oluyor zaten en başta dünya yaratılırken daha ilk çağlarından itibaren tarihi ile birlikte yaratılıyor. Oyunda yaşanan olaylar, dwarflarınızın olaylara tepkileri (ki bazen çok saçma olabiliyor ama o zaman bile inanılmaz eğlenceli olmayı kesmiyor oyun :)) ile muhteşem olmayı başarıyor oyun.
Oyunun bahsedilebilecek iki eksisi var. İlki başlamasının çok zor olması. İlk oyuna başladığınızda kesinlikle ne yapmanız gerektiğini bilemiyorsunuz. Ama bu wikisini ve forumları okuyup hazırlanarak oyunun başına geçerseniz o kadar sorun olmuyor. Bu yüzden size tavsiyem oyunun wiki'sine girin ve başlangıç rehberlerini en azından bir defa okuyup öyle başlayın oyuna. İkinci eksikte ascii grafikleri oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor, özellikle de oyuna yeni olduğunuzda. Ama bu ikinci eksik için bir çözüm bulunmakta, oyunun fanları tarafından oyun için çeşitli tilesetler hazırlanmış durumda bunları da kullanmanız mümkün.
Sonuç olarak Dwarf Fortress muhteşem bir oyun, oynamazsanız çok şey kaçırmış olursunuz. Kesinlikle deneyin.
DF'de iki mod bulunmakta. İlki olan "Adventurer" modu oyunu klasik bir roguelike şeklinde oynadığınız bir mod. Açıkcası bu mod'a adam gibi bakmadığım için pek yorum yapamayacağım ama öğrendiğim kadarıyla ortalamanın üstü bir roguelikemış. Ama bu kısım çokta önemli değil. Asıl mesele 2. mod olan "Dwarven Outpost" modu. Bu modda size verilen bir avuç dwarf ve kaynak ile yaban bi diyara gidip sıfırdan başlayarak kendi dwarf outpost'unuzu kurmanız bekleniyor. Bu küçük outpost yeteri kadar uzun süre hayatta kalabilirseniz zamanla bir şehre ve krallığa dönüşebiliyor. Tabii roguelike ruhuna uygun olarak bolca öldüğünüz, daha doğrusu outpost'unuz yıkıldığı için bu o kadar da kolay olmuyor.
Oyunun genel oynanışı sims mantığında diyebiliriz. Dwarflarımızın herbirinin çeşitli meslek ve yetenekleri oluyor. Bizim outpost'ta verdiğimiz görevleri o an orada bulunan en uygun dwarf gerçekleştiriyor ve bizim gözetimimizde dwarflarımız hayatlarını sürdürürken outpost'umuz gün geçtikçe büyüyor. Örnek olarak mesela toprağın kazılıp tüneller ve odalar yapılması emri verdiğinizde madenci dwarflarınız ellerinde kazma gidip işi yapıyorlar ama açılan odalara taş masalar yapılması emri verdiğinizde bunu yapan taş ustası dwarflarınız oluyor, tabi elinizde yeterince taş olması şartıyla.
Oyunu bu kadar muhteşem yapan şey sims'e benzer oynanışı değil, bu oynanışı muhteşem bir yapay zeka, aşmış bir dünya yaratıcı kod ve dehşet bir derinlikle birleştirmiş olması. Her oyun tamamen bir diğerinden farklı oluyor zaten en başta dünya yaratılırken daha ilk çağlarından itibaren tarihi ile birlikte yaratılıyor. Oyunda yaşanan olaylar, dwarflarınızın olaylara tepkileri (ki bazen çok saçma olabiliyor ama o zaman bile inanılmaz eğlenceli olmayı kesmiyor oyun :)) ile muhteşem olmayı başarıyor oyun.
Oyunun bahsedilebilecek iki eksisi var. İlki başlamasının çok zor olması. İlk oyuna başladığınızda kesinlikle ne yapmanız gerektiğini bilemiyorsunuz. Ama bu wikisini ve forumları okuyup hazırlanarak oyunun başına geçerseniz o kadar sorun olmuyor. Bu yüzden size tavsiyem oyunun wiki'sine girin ve başlangıç rehberlerini en azından bir defa okuyup öyle başlayın oyuna. İkinci eksikte ascii grafikleri oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor, özellikle de oyuna yeni olduğunuzda. Ama bu ikinci eksik için bir çözüm bulunmakta, oyunun fanları tarafından oyun için çeşitli tilesetler hazırlanmış durumda bunları da kullanmanız mümkün.
Sonuç olarak Dwarf Fortress muhteşem bir oyun, oynamazsanız çok şey kaçırmış olursunuz. Kesinlikle deneyin.
Yorumlar